Gerek iş hayatında olsun gerek eğitim hayatında olsun fikirlerimizi ve işlerimizi en etkili anlatabilmenin yollarından biridir sunum yapmak. Fikirlerimizi birçok insana aktarmak, özellikle bir sahnede yer alarak bunu gerçekleştirmek çoğu zaman korkulu bir rüyaya dönüşüyor. Bunun sebebini siz neye bağlıyorsunuz?
A) Hazır hissetmemek?
B) İletişim kopukluğu?
C) Gerçekten hazır olmamak?
D) Hepsi
Hepsi… Bu yazıda sizlerle sunum teknikleri hakkında konuşmak istiyorum. Etkili bir sunum için yapmamız gerekenleri bu başlık altında derleyeceğim.
Sunum; duygu ve fikirlerimizi iletişim yolu ile insanlarla, bazen bir sahnede bazense kalabalık bir ortamda paylaşmaktır.
Sunumdan önce yapmamız gerekenlerle başlayalım.
Sunumun hazırlığında bol ve değişik kaynaktan yararlanmak faydalıdır.
Sunum yerini daha önceden görüp prova yapmak, kullanacağımız malzemelerin kontrolünü sağlamak yararımıza olacaktır. Bazen projeksiyon kumandalarının biten pilleri ya da ilk kez kullanacak olmanın telaşı bizi sunum esnasında yokuşa sürebiliyor. Bu durumda prova yapmak şart hale geliyor.
Sunum sırasında ciddi, ağırbaşlı, esprili ve temiz görünüm önemlidir.
Konuşma anında ses tonumuz, jest ve mimiklerimiz, sahneyi veya kürsüyü rahat kullanmamız gerekir. Dinleyicilere o alana ve konuya hakim olduğumuzu bu şekilde hissettirebiliriz.
Dinleyicilerle, başta göz teması olmak üzere vücut dili ile sunum süresince iletişim içinde olmalıyız. Sunumu karşımızdaki duvara değil, onlara yaptığımızı her an hissettirmeliyiz. Vücut dilimiz ile aktarmak istediğimiz fikirleri desteklemeliyiz. Örneğin, ellerimizi aktif kullanmak söylediklerimizi daha kalıcı hale getirir. Bunu yapmayı zamanla alışkanlık haline getirmeliyiz.
İlk seviyelerde zorlanacağımız için elimize bir kalem veya projeksiyon kumandası gibi gereçler alıp destek alabiliriz 😊
Ellerimizi aktif bölge dediğimiz hizada kullanmaya dikkat edelim. Aktif bölgemiz; göğüs ile mide arası hizasıdır. Bu bilgi Can Gedik (Shell Bölge Müdürü) sunumundan hafızama kazındı mesela. Etkili bir sunum olduğunu düşünürüm hep…
Şimdi sizlerle Sevgili öğretmenim; Gelişim Eğitmeni Özlem Çıngır Gürdal tarafından almış olduğum derslerden faydalanarak özellikle beden diliyle ilgili bir kaç noktaya değinmek istiyorum.
Yapacağımız sunumda etkili bir iletişim kurmak için beden dilini aktif bir şekilde kullanmak şart. Beden dili, duygu ve düşüncülerimizin yansımasıdır.
Beden dili düşüncelerimizin %55 gibi büyük bir kısmını ifade eder. %38 ses ve %7 sözcükler durumu pekiştirir.
Beden dilinin ögeleri; göz iletişimi, mimikler jestler, el kol baş hareketleri ve kişiler arasındaki mesafedir.
Göz iletişimi en önemli ögemiz. Otorite ve özgüveni sağlar.
Duruş biçimi/ jestleri insanlar kendilerini sözel saldırıdan korumak,ortamın kontrolünü ele geçirmek amacıyla kullanır. Sunumunuza olan hakimiyetinizi duruşunuz ile sağlarsınız. Örneğin güven duruşu; kamburun çıkarılmadığı, dik ve dengeli duruş, kişinin özgüvenli ve dinç olduğunu gösterir. Omuzların düşük, başın öne düştüğü duruş karamsarlığı, çekingenliği temsil eder. Bundan kaçınmalıyız.
El kol parmak hareketlerine değinelim.
Örneğin çatı şeklinde eller, kendine güven ya da ben her şeyi bilirim tavrını gösteren harekettir.
Kişiler arasında ki mesafeyi ortamın durumuna göre sesimizle erişebileceğimiz şekilde ayarlamalıyız.
Öğrenmek için konuşmaya ihtiyaç vardır. Aynı şekilde öğretebilmek için de konuşmak şarttır. Yani sunum esnasında (konuyu bölmeyecek şekilde) dinleyici ile sohbet havasında bir ortam oluşturursak, hem dinleyici için akılda kalıcı bir sunum yapmış hem de dinleyicinin dikkatini tamamıyla kendimize çekmiş oluruz.
Bunu nasıl mı yapacağız? Mesela, konuştuğunuz konu hakkında bir isimden bahsediyor iseniz “Daha önce aramızda bu ismi duyan var mı?”, bir yerden bahsediyorsanız “Burada bulunanımız var mı?” gibi çeşitli sorular türetip, sohbet başlangıcı yapabilirsiniz.
Dozunu ayarlamamız şart tabi.
Unutmamak gerek bizim belli bir sunum süremiz olacak. O süre içerisinde sunumu tamamlamış olmamız gerek. Bunun için prova yapmanın önemi oldukça büyük.
Dilerim her bir öneri işinize yarar, sunumunuza bir farkındalık kazandırır. Kendinize güvenin, her şey bununla başlar. Eyvah’sız sunumlarınız, başarılı günleriniz olsun.
Başka bir yazıda görüşmek üzere...
Sevgili Özlem Çıngır Gürdal ve Can Gedik’e sevgi ve saygılarımla...