Yakın geçmişte dünyaya gelen yeni neslin (kendimizi de onlardan sayabiliriz) takip etmesi gereken belli süreçler var. 6 yaşında okula başlayıp 22-24 yaşlarına kadar onlara sunulan müfredatları içselleştirip, bitirmesi gereken okulların sonuna gelmek ve sonra iş hayatında kurulu olan sistemlere entegre olup yaşamayı kuralına uygun bir şekilde devam ettirmek. İnsan psikolojisini düşündüğümüzde lise çağında yaratıcılığın ve iç enerjinin en yüksek olduğu zamanları etrafındakilerden farklı kullananların başarısızlıkları kadar başarılarını hepimiz görmüşüzdür.
InnoCampus programlarında yapmış olduğumuz Lise Girişimcilik Kamplarından mezun olan öğrencilerde, 3-4 yıl sonra (şimdilerde) gözlemlediğimiz olumlu değişim şu anda da bu eğitimlere devam etmemiz gerektiğini bizlere açıkça söylüyor. O dönemlerde lise girişimcilik kamplarımızdan mezun olan liseli girişimciler okullarını bitirdikten sonra kendi tercih ettikleri üniversitelerde, tercih ettikleri bölümlerde okuyor ve aynı zamanda girişimcilik kariyerlerine her geçen gün yeni iş fikirleri, projeler ve tecrübeler ekliyor. Biz de bu süreçte halen onlarla görüşmeye, çalışmaya, mentorluk ve arkadaşlık yapmaya devam ediyoruz.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın da girişimcilikle ilgili bu çalışmaları izleyip lise müfredatlarına entegre etmesi ülkenin gelecekte dünya genelinde büyük adımlar atmasına fayda sağlayacaktır. GİTEKA olarak biz de bu eğitimleri destekleyerek daha önce InnoCampus programında yaptığımız gibi yaz ve kış kampları yapmaya devam ediyor, özel okullar ve Anadolu Liselerinde özel ders planları ile eğitimler vermeye devam ediyoruz.
İnanıyorum ki girişimci düşünme kasları iyi çalışan yeni nesil, gittikleri okullarda aldıkları eğitimlerle kendini beslediğinde dünyayı değiştirecek ve daha yaşanılabilir kılacak yenilikler yapması işten bile değil.
Kendisi liseye yeni başladığında tanıştığım ve Türkiye’nin en genç girişimcilerinden biri olarak bilinen Atalay Hüryaşar’ın blog yazılarına göz atmanızı tavsiye ederim. Bu sene üniversiteye başlıyor ve en az haftada bir kez bir araya geliyoruz, yeni iş fikirlerinden, dünya ülkelerinin politikalarına ve bu sayede gelişen sosyal girişimlere kadar konuşacak çok fazla konu birikiyor.
Üniversite sınavı ve girişimciliğin arasında kalmış bir lise öğrencisinin kaleme aldığı samimi bir yazıyı da buraya bırakıyorum.
2002-2006 yıllarında İzmir Anadolu Kız Lisesi’nde 8 kişi bir şemsiyenin altında girişimcilikten bihaber büyümüş bir grup gençtik. Şimdilerde liseliler yenilikçi fikirleri ile girişimcilik ekosisteminin bir parçası haline geldi.